Her çocuk ailesiyle bir bütündür. Çocuklar ailelerinin izlerini taşırlar. Çocuklarında ki dikkat bozukluğu, mental gerilik, öğrenme güçlüğü gibi durumları ilk fark eden ailelerdir. Çünkü aileler çocukları ile öğretmenler ve diğer insanlardan daha fazla vakit geçirirler. Bu nedenle özel eğitime başlayan bir çocuğun ailesinin de eğitime katılması çok önemlidir. 

Şunu bilmeliyiz ki ev, çocuğun ilk öğrenme çevresidir. Çocuğunuzun tüm gelişim alanlarını desteklemek için kurum içindeki eğitimi bir anne baba olarak evde de devam ettirmek çok önemlidir. 

İkinci öğrenme çevresi olan kurumda yapılan eğitimleri evde ve dışarıda devam ettirip kalıcılığını sağlamak çocuğunuzun tüm öğrenme çevresinin şekillendirilmesi için güzel bir adımdır. Çocuklar kurum içindeki grup etkinlikleri ile ortak dikkat, paylaşma, iletişim başlatma ve sürdürme gibi davranışların temelini atar. Aileler çocuklarının bu temelini güçlendirmek için evde ortak oyunlar oynayıp, parka çıkıp diğer çocuklar ile etkileşime girmesini sağlayarak, alışverişe beraber gidip çocuklarının da seçim yapmasına fırsat tanıyarak sosyal yaşama adapte olmasına yardımcı olmaları çok önemlidir. 

Sonuç olarak kurum içi eğitim ve çocuğun günlük yaşamındaki eğitim iç içe olan bir durumdur. Bu yüzden öğretmenler ve aileler sürekli olarak birbirleri ile etkileşim halinde olup, işbirliği yapıp çocuğun eğitiminin kapsamını genişletmelidir.

Yazan : Özlem ŞİMŞEK